Günümüzde bloglar internetteki en büyük bilgi kaynaklarından. Öyle görünüyor ki bunların büyük bir kısmı da wordpress altyapısını kullanıyor. WordPress.com’un söylediğine göre internetteki sitelerin %23’lük kısmı tarafından bu altyapı tercih edilmekte. Elbette bunun birçok sebebi bulunuyor; Açık kaynaklı olması, kullanım kolaylığı, modüler yapısı ve SEO konusundaki başarısı bunlardan yalnızca birkaçı.
Aslında bakarsanız bir web programcısının neden kendi yazdığı bir sistemi değil de hazır altyapıları kullandığını daha öncelerden idrak edemezdim. Bu sebeple -yanılmıyorsam- 2009 yılında ceylanserkan.com domaini altında kendi yazdığım bir scriptle yazılarımı yayınlamaya başlamıştım. O zamanlar daha ziyade kişisel düşünce ve yorumlarımı yayınlıyordum. Hatta yaptığım bir iş başvurusunda sırf blogda yazdığım bir yazıdan etkilenip beni görüşmeye çağıran şirket bile olmuştu. Daha sonra fark ettim ki bu yazıları sadece çevremdeki aradaşlarım ve iş başvurusu yaptığım bazı şirketlerden başka okuyan olmuyor. O günden sonra bu düşünceleri kendime saklamaya karar verdim 🙂
İşin şakası bir yana yazdığım scriptteki yorum kısmında bir filtre aracı olmadığı için yüzlerce spam yorum birikiyordu. WordPress gibi ping servisleri yoktu. Bu yüzden arama motorları tarafından daha geç ziyaret ediliyordu. Ve sadece yazı yayınlamak için tasarlanmıştı. Biraz mantıklı düşünecek olursak eğer, wordpress’in geliştirilmesi için yıllardır çalışan gönüllüler ve arkasında koca bir şirket var. Kısa bir sürede bu yetenekte ve stabilitede bu tarz bir yazılım çıkarmak (hem de tek başına) çok zor. Ayrıca altı üstü kişisel bir blog için bu kadar zaman ve emek sarf etmeye değer mi? Cevabım artık Hayır.
Bu sebepten birkaç senedir hem kendi sitem için wordpress altyapısını kullanıyorum, hem de çevremde blog açmak isteyen insanlara öneriyorum.
Sözü daha fazla uzatmadan asıl konuya gelelim; tasarımı sonunda değiştirdim. Uzun süredir aklımda olan birşeydi ancak işlerin yoğunluğu dolayısıyla çok ilgilenemedim açıkcası. Tema olarak DesignWall’un DW Minion tasarımını tercih ettim. Hem ücretsiz -ki en güzel tarafı bu sanırım- hem de sade bir arayüze sahip. Ben genel olarak DesignWall firmasının tasarım çizgisini seviyorum aslında. Özellikle DW Argo temasını teknoloji blogu açacaklara kesinlikle öneririm.
Bu arada vakit bulduğumda tasarımı Türkçeleştirip dosyaları da burda paylaşacağım.
1 Yorum